VEFATININ 25. YILINDA AZİZ NESİN

6 Temmuz 2020
SATIRBAŞLARI
“Güzel olan hiçbir şey hülasa edilemez” demiş ya Paul Valéry, Aziz Nesin gibi bir abide nasıl hülasa edilebilir ki? Vefatı haftalık Express’in 76. sayısına rastlamıştı, acı haberin sıcaklığında kaleme alınan bir yazıyla uğurlamıştık onu. Vefatının 25. yıldönümünde, 25 yıl öncesinin Meram’ına zaplıyoruz. Aziz Nesin’in anısına saygıyla, sevgiyle…

Onunla büyüdük. Hem de kaç kuşak birden.

Onu okuyarak, onu severek büyüdük.

Kimdi, nasıl biriydi?

Aziz Nesin “biri” değil, “bir şey”di. Bir “şey” değil, “bişey”di…

Peki, ne… “Ne” idi?

Adını bu sorudan almıştı zaten. Bir yerlerde okumuştuk, kendisi anlatıyordu. “Nesin” soyadını özellikle seçmiş ki, kendisine kim olduğu sorulunca “Nesin” desin ve böylece kendi kendine “ne” olduğunu sorsun, düşünsün…

Express, sayı 76 (8 Temmuz 1995)

“Nesin?”, “Nesin?”, “Nesin?”

Evet, neydi Nesin?

Gayrıihtiyari bir “Aziz” çıkıyor insanın ağzından.

Aziz…

Aziz?

Aziz!

Can Yücel’in ona “Saint Aziz” dediği söylenir.

Saint. Aziz yani. Aziz Aziz…Ya da Aziz Saint…

Sartre da Jean Genet’ye “Saint” dermiş. Aziz Genet yani.

Aziz Nesin… Jean Genet…

Ayrı dünyaların insanları?

Hem öyle, hem değil.

İki farklı özgeçmiş, iki farklı hayat, iki farklı serüven.

Yine de yüzlerinde, yüz çizgilerinde, gözlerinde, bakışlarında bir benzerlik… Benzerlikten çok bir yakınlık, sanki…

Aziz… “Aziz” fazla gelmiyor “Nesin”e… Bildiğimiz, duyduğumuz Aziz’lerden aşağı kalır tarafı yok hiç. İsmiyle müsemma, “aziz” bir adam. Onun için “Aziz” fazla gelmiyor “Nesin”e…

Fazla gelmiyor, eksik kalıyor. Aziz…

Bir sıfat eksik sanki.

Yakınlık, hısımlık, akrabalık bildiren bir sıfat…

“Aziz abi” değil… “Abi” olamayacak kadar yaşlı.

“Aziz Baba” değil… “Baba” olamayacak kadar genç.

Ve aslında, mesele yaş, kuşak değil. Bir tarz, bir tavır, bir hal.

Bir amca… Hem “abi”nin yerini tutan, hem de “baba”nın yerini tutan bir amca. Ne “abi” ne “baba” olan bir amca.

Aziz Amca…

Uzak denizlere gidip oralardan malla mülkle değil, zengin hikâyelerle dönen bir amca. Heyecanlı ve komik, komik ve heyecanlı hikâyeler anlatan bir amca. Kendisini değil, başkalarını, başka hayatları anlatan bir amca.

Başına türlü çeşitli bela gelen, ama hiçbirini “tınmayan”, yolundan dönmeyen… Bütün övgü sözcüklerini hak eden bir amca. Ve yokluğu bir tür “öksüzlük” duygusu veren bir amca.

Aziz amca…

Aziz ve amca. Amca ve aziz… Aziz… Aziz Nesin.

Express, sayı 76, 8 Temmuz 1995

^