Louise Colet’ye
Croisset, 22 Temmuz 1852, Perşembe, Akşam 4
Bovary’nin birinci kısmını baştan sona temize çekmekle, sağını solunu çizip düzeltmekle meşgulüm. Gözlerim yanıyor artık. Bu 158 sayfayı göz açıp kapayıncaya kadar okuyuvermeyi ve tamamını bütün ayrıntılarıyla tek bir düşünce olarak kavrayıvermeyi çok isterdim. Önümüzdeki pazardan itibaren bir hafta içinde bütün hepsini Bouilhet’ye tekrar okuyacağım ve ertesi gün ya da bir sonraki gün de seninle görüşeceğiz.
Düzyazı denen şey nasıl bir bela böyle! Bitmek bilmiyor; hep tekrar tekrar başa dönmek gerekiyor. Bununla birlikte, düzyazıya şiirdeki yoğunluğun verilebileceğine inanıyorum. İyi bir düzyazı cümlesi iyi bir mısra gibi olmalı – yani değiştirilememeli, o da aynı derecede ritmik olmalı, gücünü aynı derecede sesten almalı. En azından benim büyük emelim bu (tek bir şeyden eminim: bugüne kadar hiç kimse benim zihnimdekinden daha mükemmel bir düzyazı tarzı tasavvur etmedi; fakat iş uygulamaya gelince, Allahım, nasıl bir yetersizlik, hem de nasıl…) Ayrıca, psikolojik tahlile tamamıyla dramatik bir anlatının süratini, duruluğunu ve sürükleyiciliğini kazandırmak da imkânsız görünmüyor bana. Bu daha önce hiç denenmedi ve yapılabilse güzel olur. Peki ben biraz olsun başardım mı bunu? Hiçbir fikrim yok.
Çeviren: Kerem Eksen, Emre Ayvaz
Seslendiren: Erdem Şenocak