METAVERSE'ÜN GELECEK TAHAYYÜLÜ

Paris Marx
15 Şubat 2022
SATIRBAŞLARI

Mark Zuckerberg gelecekte nasıl sosyalleşeceğimizi keşfettiğine inanmamızı istiyor. 28 Ekim’de yaptığı bir konuşmada takılabileceğimiz, alışveriş yapabileceğimiz ve çalışabileceğimiz sanal bir ortam olan metaverse’e dair tasavvurunun ana hatlarını çizdi. Ancak, bu tasavvurun gerçekleşmesi için Facebook ve diğer teknoloji şirketlerinin gerekli teknolojileri geliştirmek için metaverse âlemine dalması ve halkın dışarı çıkmak yerine evde sanal gerçeklikte daha çok zaman geçirmeyi benimsemesi gerekiyor.

Silikon Vadisi internetin özgürlükçü bir ütopya olarak paketlendiği ilk günlerden bu yana, çoktan otomobillerin yerini almış olması gereken, her yerde bulunacak müşterek tek kişilik araçlar gibi uzun bir gerçekleşmemiş büyük hayaller listesine sahiptir. Metaverse’ün de aynı akıbete uğraması muhtemel, ancak bu, hiçbir etkisinin olmayacağı anlamına gelmiyor. Teknoloji konusunda çalışan araştırmacı gazeteci Brian Merchant’ın da dediği gibi, teknoloji endüstrisi geçtiğimiz on yılda oynadığı büyük bahislerin birçoğundan başarısız çıktıktan sonra para saçmak için umutsuzca yeni bir yapıya ihtiyaç duyuyor. Metaverse bu konumu almaya hazır hale getirilebilir.

Facebook Horizon Worksroom’la ofis hayatını sanal gerçekliğe taşıyor

Oyun, sosyalleşme, ticaret

Zuckerberg’ün konuşmasından bu yana, diğer teknoloji şirketleri bir yandan metaverse’ün çeşitli yönlerini benimserken, diğer yandan da içeriğinin ne kadar kolay şekillendirilebileceğini gösterdi. 2 Kasım’da Microsoft CEO’su Satya Nadella, şirketinin girişimcilik ve oyunu merkeze alan kendi metaverse’ünün sunumunu yaptı. Metaverse kavramının mevcut görüntülü sohbet ve birlikte çalışma araçlarının yanı sıra Halo ve Minecraft gibi çevrimiçi oyunları da kapsayan geniş bir düzlemi olduğunu anlattı. Ayrıca, metaverse uygulamalarının sanal ortamlar tarafından geliştirileceğini de ekledi. Nadella’ya göre metaverse Microsoft’un “programlamayı gerçek dünyanın, gerçek dünyayı da programlamanın içine yerleştirmesine” olanak tanıyor.

NFT’lerin spekülatif çılgınlığını oyun dünyasına taşıyacak “oyna ve para kazan” tipi oyunlar tasarlanıyor. Fiiliyatta çevrimiçi oyun oynama bir iş haline geliyor, çünkü sanal ürünler akıl almaz paralar kazandırabilir.

Bu ifadenin Nadella’nın inanmamızı istediği kadar çekici olduğundan emin değilim. Ancak,  oyunlara ve çalışmaya odaklanması metaverse’ün son kertede ne anlama gelebileceğinin iyi bir yansıması olabilir. İnternet kullanımının modern dünyada geçinmenin zorunlu bir parçası haline gelmesine benzer şekilde hepimizin sanal ortamlara sürüklenip sürüklenmeyeceğimizi zaman gösterecek, bununla birlikte, video oyunu şirketlerinin ve işyerlerimizin katılımımızı nasıl teşvik edebileceğini, hatta zorunlu hale getirebileceğini görmek çok da zor değil.

Mark Zuckerberg geçtiğimiz 28 Ekim’de yaptığı konuşmada Metaverse dünya tasavvurunu tanıttı 

Zira Metaverse’e dair duyulan heyecan ilhamını her şeyden önce video oyunu endüstrisindeki son gelişmelerden alıyor. “Metaverse” teriminin ilk kez kullanıldığı Neal Stephenson’ın Snow Crash (Parazit) romanı veya Facebook’un sanal gerçeklik teknolojileri şirketi Oculus’ta tüm yeni çalışanlara bir kopyası verilen Ernest Cline’ın Ready Player One (Başlat) romanı gibi bilimkurgu eserlerin verdiği ilhamı görmezden gelemeyiz, ama meselenin ticari yanı oyun endüstrisine dayanıyor.

Spekülasyon çılgınlığı

Geçtiğimiz yıl, risk yatırımcısı Matthew Ball yatırımcıların aklını metaverse’e çelmeye çalışan etkili bir deneme yazdı. Denemenin merkezinde Fortnite adlı savaş oyunu vardı. Ball “Fortnite’ın bir oyun olarak başladığını, ancak hızla toplumsal bir meydana dönüştüğünü” iddia ediyordu. Oyuncular ilkin oyuna geldiler, ancak oyun ilk çekirdek yüz oyuncunun çetin savaş deneyiminin ötesinde ek mekânlar inşa ederken birlikte takılmak ve sohbet etmek için kaldılar.

Şirketler bu sanal alemlerde Star Wars gibi filmleri tanıtmak için etkinlikler düzenledi, Travis Scott ve Ariana Grande gibi ünlü müzisyenler sanal konserler verdi. Şirketler örneğin Marvel veya DC karakterlerine dayalı oyun içi öğeler pazarlayarak fikri mülkiyetleri de sömürme kapasitesine sahip. Fortnite da parasının çoğunu böyle kazanıyor: Oyuncular gerçek parayı sanal ürünler satın almak için kullanabilecekleri V-bucks’a veya düzenli oyun güncellemeleri sağlayan Battle Pass’e aktarıyor.

Pandemide işverenler ofiste olmayan çalışanlarını izlemek için yazılımlar tasarladı. Metaverse uygulamaları bunun gelişmiş imkânlarını üretecek. Fiziksel ofiste bulunamıyorsanız, sanal ofiste arzı endam etmeniz beklenecek ve orada bulunduğunuz süre boyunca gözetim altında tutulacaksınız.

Ball metaverse’ün Fortnite’ta sunulanların ötesine geçeceğine inansa da Fortnite’ı bünyesinde gerçekleşen sosyalleşme ve ticari faaliyetler nedeniyle metaverse’ün sıkı bir ön tatbikatı olarak değerlendiriyor. Epic Games’in CEO’su Tim Sweeney ise şirket için ek fon toplamak ve mevcut teknoloji endüstrisi karşısında kendini göstermek için metaverse anlatısına sıkı sıkıya sarıldı. Sweeney kapalı ekosistemlerin aksine metaverse’ün açık ve birlikte işletilebilecek bir platform olacağını iddia ediyor.

Oyun aleminde EA, Square Enix, Take Two ve Ubisoft gibi oyun şirketleri blok zinciri tabanlı oyunlara saçılan akıl dışı meblağlardaki yatırımcı parasının körüklediği NFT’ler (dijital ürünlerin sertifikalanmasıyla ortaya çıkan ve kripto paraların aksine değiş tokuş edilemeyen dijital varlıklar) hakkında yaptıkları olumlu açıklamalarla modaya ayak uyduruyor. Bu şirketlerden bazıları yeniden satabilecekleri değerli NFT’ler elde etmek adına oyuncuların oynamayı sürdürmelerini teşvik edip NFT’lerin spekülatif çılgınlığını oyun dünyasına taşıyacak “oyna ve para kazan” tipi oyunlar üretmeyi düşünüyor. Fiiliyatta oyun oynama bir iş haline geliyor, çünkü nihayetinde sanal ürünler akıl almaz paralar kazandırabilir. Ancak, metaverse insanların çalışma biçimini değiştirmek adına çok daha fazlasına kadir.

Travis Scott ve Ariana Grande’nin avatarları Metaverse’de konser verdi

Emeğe yönelik yeni bir saldırı

Teknoloji endüstrisi insanların istihdam hakkındaki düşüncelerini değiştirme birikimine ziyadesiyle sahip. 1980’lerde Apple gibi Silikon Vadisi şirketleri daha az hiyerarşik işyeri yapılarıyla ilişkilendirilirdi. Ancak, 2008’de baş gösteren durgunluğun ardından aplikasyon tabanlı hizmet teslimatı yoluyla çalışanları işçi statüsünün hak ve faydalarından mahrum bırakan geçici, kısa süreli ve esnek istihdama dayalı gig ekonomisini icat ederek emekçileri bağımsız üstleniciler olarak sınıflandırdılar. Bu açıdan bakıldığında metaverse hikâyeyi bambaşka yerlere taşıyabilir.

Microsoft’un son açıklamalarının ve Facebook’un sanal toplantı odası Horizon Workrooms’un gösterdiği üzere, iş başvuruları metaverse’te merkezi bir role sahip. Peki sanal ofis ortamlarına duyulan bu ani ilginin nedeni ne? Pandemi sırasında, teknoloji dahil olmak üzere pek çok farklı sektördeki işgücü uzaktan çalışmaya geçti, ancak şimdi birçok işçi işyerine dönmek istemiyor. İşverenler ofiste olmayan çalışanlarını izleme amacıyla bir dizi yazılımı devreye soktu. Metaverse uygulamaları bunu yapmanın yeni ve gelişmiş yollarına imkân sağlayacak. Eğer fiziksel ofiste bulunamıyorsanız, sanal ofiste arzı endam etmeniz beklenecek ve orada bulunduğunuz süre boyunca gözetim altında tutulacaksınız.

Ancak, dönüşüm gözetimin yaygınlaşmasından çok daha fazlasını getirebilir. Uber ve Amazon gibi şirketler 2010’larda işçilerin özerkliğini sınırlamak ve üretim hedeflerini artırmak için algoritmik yönetim sistemlerini hayata geçirmekle kalmadı, aynı zamanda gig ekonomisi ve Mechanical Turk gibi fason iş dağıtan platformlar aracılığıyla parça başı iş yapan işçi sayısını arttırdı. Ball metaverse’ü “geleceğin mükemmel emek platformu” olarak betimlerken Zuckerberg metaverse’ün “nerede yaşarlarsa yaşasınlar, insanlara istihdam sağlayacağınısöyledi.

Star Wars’un Fortnite’ta yapılan tanıtımından

Somut ihtilaflar sanal dünyaya taşınıyor

Silikon Vadisi’nin sözleşmeli işçiliğe ve fason üretime dayandığı göz önüne alındığında, bu pek de iyi bir haber değil. Hakeza gig işçileri, kendi çalışma standartlarının düşürülmesinin aynı taktiğin daha geniş ekonomik alanda hayata geçirilmesi adına atılan ilk adım olduğu, metaverse savunucularının müjdelediği işyeri teknolojilerinin işçi haklarına yönelik bir sonraki büyük saldırının anahtarı haline gelebileceği konusunda bizi uyarıyor.

Oyna ve kazan meselesine dönersek, benzer uygulamalar zaten yıllardır mevcut. 2000’lerin başında, işçiler devasa katılıma sahne olan çevrimiçi oyunlarda kazandıkları oyun içi para birimleriyle “altın çiftçiliği”yle iştigal edip, kazançlarını genellikle Batı pazarlarındaki oyunculara satıyordu. Ball bunu metaverse’teki muhtemel emek süreçlerine dair bir örnek olarak kullanıyor. Ancak, Merchant’ın Tech Won’t Save Us (Teknoloji Bizi Kurtarmayacak) sitesine verdiği söyleşide söylediği gibi, bu “mevcut ihtilafların kutsanacağı ve sanal dünyaya taşınacağı bir tasavvura” tekabül ediyor. Teknoloji şirketlerinin sanal emek hakkındaki tasavvurları vaatkâr görünebilir, bu planlar gerçekte emekçilerin hak talep etmelerini zorlaştıracak ve patronlar karşısında ellerini zayıflatacaktır.

Metaverse durdurulmalı

Metaverse, dijital teknolojilerle hayatımızın birçok başka yönünü de sömürgeleştirmeyi hedefleyen yayılmacı bir tasavvur. Pandemi sırasında gördüğümüz üzere, fiziksel dünya yerine zamanımızın büyük bir dilimini dijital hizmetleri kullanarak geçirmeye zorlanırken, teknoloji şirketlerinin kârları tavan yaptı. Öte yandan, metaverse Ball ve Zuckerberg’ün tasavvurundaki ölçeğe kısa sürede ulaşamayacak olsa da oyuncular ve bazı işyeri çalışanları açısından erkenden ete kemiğe bürünebilir.

Video oyunu şirketleri kârları en üst düzeye çıkarmak için yıllardır oyunların yapısını ve oyunlara içkin monetizasyon stratejilerini başarıyla değiştiriyor. Bu arada işverenler çalışanlara Slack ve Zoom gibi hizmetleri kullanmayı kolayca zorunlu hale getirebiliyor. Bu da onlar açısından tüketici pazarlarına ulaşmak için bir basamak işlevi görüyor. Yine de, bu durum onları durduracak hamleler olmadığı anlamına da gelmiyor.

Metaverse, dijital teknolojilerle hayatımızı sömürgeleştirmeyi hedefleyen yayılmacı bir tasavvur. Pandemi sırasında bizler fiziksel dünya yerine zamanımızın büyük bir dilimini dijital hizmetleri kullanarak geçirmeye zorlanırken, teknoloji şirketlerinin kârları tavan yaptı.

2017’de, EA oyuncuların öfkesi üzerine Star Wars Battlefront II’dan kahraman satın almaya yarayan mikro işlemleri ve oyun unsurları satın alan loot crate uygulamalarını kaldırmak zorunda kaldı, çünkü oyunun monetizasyon özellikleri insanları gerçek para harcamaya özendirmek adına “kazanmak için öde” tarzında tasarlanmıştı. Tartışmaların ardından bazı ülkelerde düzenleyici müdahaleler yapıldı. Gamesindustry.biz sitesinin editörlerinden Rob Fahey, “oyna ve kazan” oyunlarının benzer denetimlerle karşılaşabileceğine inanıyor. Öte yandan, etik sınır tanımayan ve çalışanları riske atan patronlara karşı kolektif gücünü harekete geçirerek giderek büyüyen bir teknoloji emekçileri hareketi var.

Silikon Vadisi aklına eseni yapabileceğine inanma eğilimindedir. Vadi’nin şirketleri şu ana kadar pek bir engelle karşılaşmadı ve yol açtıkları toplumsal zararlara rağmen daha fazla kâr adına iletişim kurma biçimlerimizi şekillendirdi. Metaverse’ün ete kemiğe bürünmesi için baskı arttıkça, biz de ona karşı safları sıkılaştırmalıyız. Dahası teknolojinin kamu yararı için nasıl geliştirilebileceği üzerine kafa yormaya başlamalıyız.

Çeviri: Diyar Saraçoğlu

Kaynak: Jacobin

^