BARCELONA’DA BİR İSLAMİ FİNANSAL HİZMETLER KOOPERATİFİ

Söyleşi: Özgür Güneş Öztürk, Pelin Doğan
24 Eylül 2019
SATIRBAŞLARI

Piyasa İslamı’nın ekonomi, toplum ve çevre üzerinde yarattığı korkunç tahribata hep birlikte tanık oluyoruz. Oysa inanç sahibi Müslümanların anti-kapitalist bir ekonomi etrafında örgütlenmesi mümkün. Ortaklarının çoğunluğu Katalunya’da yaşayan Müslümanlardan oluşan, hızla ülkedeki dayanışmacı ekonomi ağına entegre hale gelen CoopHalal küçük ölçekte de olsa bunu ispatlamaya çalışıyor. Kooperatifin kurucu ortaklarından, İslami ekonomi uzmanı Najia Lofti’den Helal kooperatifin dört yıllık hikâyesini dinliyoruz.
Fas asıllı bir göçmen olan Najia Lofti, evraksız geldiği İspanya’da daha sonra bir hayat kurdu, Madrid-URJC Üniversitesi’nde İslami ekonomi üzerine doktora tezini tamamladı. Lofti UAB-Barcelona Üniversitesi’nde ekonomi, Barcelona Ünivesitesi’nde ise Mağribi etnoloji profesörü olarak ders veriyor.

Hangi şartlarda, nasıl bir niyetle, amaçla yola çıktınız?

Najia Lofti: İspanya’yı derinden etkileyen 2008 ekonomik krizinin ardından ben dahil birçok kişi işini kaybetti. Öteden beri aklımda olan projeyi gerçekleştirmek için bu olumsuz şartlarda yola çıktım. Akademik alanda çalıştığım, dayanışmacı sosyal ekonominin bir türü olan İslami finansal hizmetler ve ürünler sunan bir kooperatif kurduk. Kooperatifi kurmadan önce, Mart 2013’te İslami Ekonomi ve Finans Üzerine Eğitim ve Araştırma Merkezi adlı bir dernek kurduk. Dernekle sosyal ve dayanışmacı bir ekonominin mümkün olduğu fikrini yaymaya başladık.

İslami finans ne demek?

İslami finansın aslında çok sayıda ilkesi var, ama genel çerçeveyi beş temel noktayla çizebiliriz. Öncelikle, faizli kredi yasaktır. İkincisi, faizsiz kredi sözleşmelerinde belirsiz, suiistimale açık, bir tarafın haksız kazanç sağlamasına neden olacak, sömürüye imkân verecek maddeler yer alamaz. Üçüncüsü, sigara, alkol üretimi, satışı, fuhuş, domuz eti üretimi, silah ticareti gibi insan hayatına, sağlığına zarar verecek ya da ekolojik yıkıma yol açabilecek hizmetler veya ürünler sağlayan projelere finansman sağlanamaz. Dördüncüsü, kâr ve zarar taraflar arasında adilâne paylaşılır. Böylece, işin yolunda gitmemesi durumunda sermayesini kaybedecek kredi kurumu ile işini, parasını, emeğini kaybedecek kredi alanlar arasında risk ve sorumluluk paylaşılır. Nihayetinde, finansal işlemlerin her zaman maddi temelleri bulunmalıdır. Yani borç ya da para karşılığı para satılamaz. Ortada her zaman, dolaşımdaki parayı güvence altına alacak reel ekonomiye dair bir mal, menkul ya da gayrimenkul bir meta bulunmalıdır. Bu genel çerçeveye uyan, ana ilkelere riayet eden finans kurumlarına İslami diyoruz.

Kurucu üyelerimiz arasında Fas, Pakistan ve İspanyol asıllı arkadaşlar var. Etik finans kuruluşlarında finansman talep eden projeleri etik açıdan inceleyen bir sosyal komite var. Bizde ise buna denk gelen bir şeriat kurulu var.

İslami finans kuruluşlarının genel olarak dünya çapında durumu nedir? Bu çerçeveye oturan kurumlar nerelerde var?

İslami finans ilkelerine göre işleyen 700’den fazla kurum var. Bunların yüzde 70’ten fazlasını bankalar oluşturuyor. İslami sigorta şirketleri de var. Bu kurumlar sadece çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde yer almıyor. Avrupa’da, Almanya, Lüksemburg, İngiltere gibi ülkelerde de İslami finans kurumları var. İlk kurulanlardan biri olan İslami Kalkınma Bankası, Suudi Arabistan’da bir kamu bankasıydı. Dubai İslami Bankası ise özel bir banka. Birleşik Krallık’ta 2004 yılında Avrupa İslami Bankası kuruldu. Giderek daha çok ülkede İslami finans ilkelerine göre çalışan bankalar açılıyor.

Kooperatifinizin kuruluş süreci nasıl oldu?

Dört arkadaş yola çıktık. İspanyol bir ekonomi profesörü, geleneksel bir bankadaki işini bırakan bir bankacı arkadaşımız ve bir kadın üyemizle başladık. Dayanışmaya dayalı bir ekonominin mümkün olduğunu anlatmak için bizi davet eden her kasaba ve kente gittik. Dini inancımın gerekliliklerini bildiğim ve uyguladığım için İslami ilkelere göre işleyen ekonominin ve İslami finansal ürünlerin sürekli tekrar eden ve insan hayatını tehdit eden ekonomik krizlere çözüm getirebileceğine inanıyorum. Öncelikle bu alternatifin varlığını ve sunduğu çözümleri anlatmamız gerekiyordu. Başlangıçta gönüllü çalıştık. Hibe programlarına başvurduk ve konu hakkında eğitimler verdik. İki yılın ardından, insanlar artık “anlattıklarınız çok güzel, ancak tasarruflarımızı koyacağımız bir kurum yoksa bu bilgiler ne işimize yarayacak” diye sormaya başladı. Bu iki yılda dernek ekibimiz de genişlemişti. Roca Junyent Hukuk Bürosu ve başka danışmanlar projeye katıldı. Verdiğimiz eğitimlerle topladığımız fonları da değerlendirerek hayalimizdeki kurumun formel yapısına kafa yormaya başladık. Kurumun tüzel, hukuki kişiliği üzerine İspanya Merkez Bankası ile görüştük. Banka kurmak için çok büyük sermaye gerektiği ve İslami bir banka kurmanın önündeki yasal engeller yüzünden kooperatif kurmaya karar verdik.

CoopHalal ortakları bir toplantıda

Coop57 gibi Katalunya’daki diğer etik finans kooperatifleriyle ilişkiye geçtiniz mi?

Coop57’den haberdar olduğumuzda onlara da danıştık. Kooperatifimizi kurma, tüzüğümüzü oluşturma sürecinde çok yardımcı oldular. CoopHalal İslami Finansal Hizmetler Kooperatifi’ni yedi üyeyle kurduk. Kurucu üyelerimiz arasında Fas, Pakistan ve İspanyol asıllı arkadaşlar var. Etik finans kuruluşlarında finansman talep eden projeleri etik açıdan inceleyen bir sosyal komite var. Bizde ise buna denk gelen bir şeriat kurulu var. Fas’taki bu kurul finanse edilen projelerin İslam hukukuna uyumluluğunu değerlendiriyor. Hem yatırımcılar hem de girişimcilerle yaptığımız sözleşmelerin şeriat ilkelerine uygunluğunu inceliyor. Örneğin, şeriat kuralları insan sağlığına zarar veren alkol ve tütün gibi maddeleri, ekolojik yıkıma neden olacak hizmetleri ve ürünleri finanse etmemizi yasaklar. Başka bir komitemiz de sözleşmeleri İspanya yasal mevzuatına uygunluk açısından inceliyor.

Fas’taki şeriat kurulu kimlerden oluşuyor? Kurul, kredi verilen işletmelerde kadın-erkek ilişkilerine dair kurallar koyuyor mu?

Fas’ta birçok seviyede şeriat kurulları mevcut. Bir Uluslararası Şeriat Kurulu var. Bu kurul genel çerçevede fetva veriyor. Her ülke veya bölgede de yerel kurullar var. Bu kurullar o bölgenin yerel yasalarına, düzenlemelerine ve oranın gerçekliğine göre kararları adapte ediyor. Yerel kurullar kamusal da, özel de olabiliyor, en az iki kişi barındırıyor. Bizim çalıştığımız kurul özel bir şirket gibi işliyor. Bir başkanı ve çalışanları var. Bunlar hem İslam yasalarında hem de ekonomi ve finansta uzmanlaşmış kişiler. Sözleşmeleri inceliyor, sigorta sertifikalarını düzenliyorlar. Kurulu oluşturanlar finansal ürünleri şeriat ilkeleri çerçevesinde sertifikalandırıyorlar.

İnsanlar bankaya gitmeye cesaret edemiyor, zira geleneksel bankaların aradıkları koşulları göçmen asıllı olmayanlar bile karşılayamıyor. Çoğunluğun sistem bankalarının talep ettiği garantileri vermesi mümkün değil. Biz de maddi güvence arıyoruz, ama buna herkesin sahip olmadığını biliyoruz.

Maalesef bizim çalıştığımız kurulda kadın üye bulunmuyor. Aslında, kadın uzman üyesi olan kurul sayısı çok az. Umarız bu durum zamanla değişecek. Kadınlarla ilgili kuralları kooperatifte koyuyoruz. Örneğin bu sene Labcoop ile (Barcelona’da kooperatif kurma eğitimleri veren, dayanışma ekonomileri konusunda projeler hazırlayan Kooperatif Laboratuvarı) tamamı veya çoğunluğu kadınlardan oluşan kooperatif projelerini desteklemek için ortak bir proje hazırladık. Labcoop projelerin ilk başvurusunu almak ve projedeki kadınları kooperatifçilik ve ticaret konusunda eğitmekle sorumlu olacak. CoopHalal ise daha sonra iş, sürdürülebilirlik planı ve teknik çalışmaları kadınlarla beraber hazırlamak ve çıkan plan için gerekli finansı sağlamakla sorumlu olacak. Yani bizim kooperatifimiz İslami ekonomi ilkeleriyle evrensel kooperatifçilik ve dayanışma ekonomisi ilkelerini harmanlıyor.

Sadece İspanya’da ve Katalunya’daki projeleri mi finanse ediyorsunuz?

Evet. Şimdiye kadar finans sağladığımız sekiz proje de buradan. Kooperatifimizi Temmuz 2015’te İspanya’da yeni kooperatif yasasının yürürlüğe girdiği tarihte kurduk. Barcelona kooperatif ticaret siciline kaydolduk. İsmimizdeki İslami ibaresinden dolayı kayıt işlemi oldukça güç oldu. Bu girişimin arkasında kimler var diye çok işkillendiler. “İslam” ibaresi nedeniyle daha detaylı araştırma yapıtılar. Şimdilerde doksan ortağımız var.

Ortak olma koşulları neler?

CoopHalal’de iki çeşit ortaklık söz konusu. Hem bize tasarruflarını getiren ya da bizim aracılığımızla tasarruf eden kişiler ortak durumunda, hem de sunduğumuz finansman olanaklarından faydalanan ortaklarımız var. Tasarruflarını bize getirenler sayesinde müşterek sermayemiz oluşmaya başladı. Bir yandan derneğimizin faaliyetlerini sürdürmeye devam ettik. Her yıl Barcelona’da İslami finans konferansı düzenliyoruz. 2018 sonunda, ilk kez ortaklarımıza “hizmet ücreti” dağıtarak tasarruflarını güncelleyebildik. Böylece, tasarruf sahibi üye ortaklarımız ilk kez kazanç elde etti. Bu da daha çok sayıda insanın tasarruflarını geleneksel sistem bankaları yerine CoopHalal’a getirmelerine neden oldu. Bazıları geleneksel bankalardaki emeklilik planlarını iptal ettirip kooperatife geldi. Ayrıca, aylık kazançlarının bir kısmını kooperatifimizde değerlendiren üye ortaklarımız var. Kooperatif sayesinde küçük de olsa her ay birikim yapan, özellikle göçmen asıllı ortaklarımız var. Tasarrufların güncellenmesi, yani sağlanan değerin paylaşımı diğer etik finans kooperatifleriyle aynı şekilde yapılıyor. Yılda bir toplanan genel meclisimiz var. Şeffaflık tüm çalışmalarımızın temel ilkesi. Genel meclise tüm ortaklarımız gelmeye çalışır ve hepsi hesapları inceler, tasarrufların nasıl güncellenebileceğine birlikte karar veririz. Üyelerimiz çoğunlukla inançlarının gerekliliklerine göre tasarruflarını değerlendirmek isteyen Müslüman bireylerden oluşuyor. Ancak, Müslüman olmayanları dışladığımız anlamına gelmiyor bu. Kimseye karşı ayrımcılık yapmıyoruz, Müslüman olmayan ortaklarımız da var.

Ne gibi projelere finansman sağladınız?

2016’dan bu yana dokuz projeyi finanse ettik. Bunlardan biri her türlü eşyayı satan bir dükkân, bir de butik var. İkisi de Barcelona’da. Şu âna kadar hiç büyük proje finanse etmedik. İnsanlar bankaya gitmeye cesaret edemiyor, zira geleneksel bankaların aradıkları koşulları göçmen asıllı olmayanlar bile karşılayamıyor. Çoğunluğun sistem bankalarının talep ettiği garantileri vermesi mümkün değil. Biz de maddi güvence arıyoruz, ama buna herkesin sahip olmadığını biliyoruz. Bu yüzden kişisel garantileri de kabul ediyoruz. Örneğin 8 bin avro finansmana ihtiyacı olan biri sermayeyi parça parça güvence altına alan, örneğin iki bin avro için ona kefil olabilecek dört kişi getiriyor. Son zamanlarda, ev almak isteyenlere nasıl finansman sağlayabileceğimizi araştırıyoruz. Sistem bankalarının tersine helal ipotek olanağı sunacağız. İstediği dairenin bedelinin üçte birine sahip olan ortaklarımıza finansman sağlayacağız. Ayrıca, kiralama (leasing) yoluyla finanse ettiğimiz bir satın alma seçeneği de var. Bu yöntem, sistem bankalarının sunduğu ipotek seçeneklerine göre daha adil.

Şu an 600 bin avro tutarında dört katlı bir bina inşa ediyoruz. Binanın dairelerini hisse alımı yoluyla pazarlıyoruz. Projede hisse sahibi olmak isteyenler, her biri bin avro değerinde on hisse alıyor. Daireleri ise hem kooperatif ortakları hem de ortak olmayan kişiler satın alabilir. Bir çeşit sosyal konut projesi. Binanın inşaatını ortaklarımızdan bir şirket üstleniyor, inşaatı finanse ediyor ve proje yönetiyoruz. Hissedarlar, proje kâr ederse, tasarrufları oranında güncellemeden faydalanıyor. Ürün ve hizmetlerimiz çeşitlendikçe daha çok sayıda ve daha büyük projelere destek verebiliyoruz.

Helal mortgage nasıl işliyor? Sistem bankalarınkinden farkı ne farkı var?

Örneğin bir ev alıyoruz, sonra pazar fiyatına müşteriye satıyoruz. Ancak, İslami finans ilkelerine göre alınan evin fiyatı zamanla değişmiyor, dolayısıyla müşteri toplamda ne kadar ödeyeceğini en baştan biliyor. Anaparanın üzerine faiz işlemiyor. Ayrıca, sözleşmede klasik bankalarınki gibi kredi alan kişiyi zor durumda bırakacak maddeler bulunmuyor. Örneğin, bazı şartlarda evden tahliye edilebileceğine dair maddeler yok. Yani kimseyi evsiz barksız bırakmıyoruz. Ödemelerde zorluk yaşandığında taksitleri yeniden düzenleyerek bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. Ayrıca, helal mortgage türünde “eş sahiplik” var. Yani konutun sahibi hem krediyi alan müşteri hem de krediyi sağlayan kurum. Bu durumda, müşteri isterse kendi “payını” satabiliyor. Özetle, sözleşmede tek taraf lehine maddeler bulunmuyor, hep insan hayatı merkeze konuyor.

Bir akademisyen olarak araştırma konunuzu, kooperatif projesini hayata geçirmek nasıl bir tecrübe oldu?

Sonsuz bir öğrenme süreci. Kooperatif ortakları bazen endişeyle “Nasıl yapacağız, işler yolunda gidecek mi?” diye soruyor. “Önce başlayacağız, sonra önümüze engeller çıktıkça, onları aşarak ilerleyeceğiz” diye cevap veriyorum. Bu ülkeye geldiğimde ne oturma ne de çalışma iznim vardı. Yola çıktım ve bulunduğum noktaya ulaştım. CoopHalal sayesinde doktora tezimde çalıştığım bazı finansal yöntemleri uygulamaya geçirdik. Temel meselem, ticari sözleşmeler ile İslami sözleşmelerin uyumluluğuydu. İslami ticari sözleşmelerden biri olan muşaraka’nın kelime anlamı katılımdır. Katılım hem eşit sorumluluğa hem de eşit faydaya dayanır. Tezimde geleneksel ticari sistemde varolan sözleşmeler arasında hangilerinin muşarakaya benzediğini araştırdım. 

Katalunya’daki dayanışmacı sosyal ekonomi örgütleriyle etkileşime geçtikçe aslında onlarla aynı şeyi yaptığımızı, ortak hedeflerimizi daha net gördük. Paylaştığımız ilke ve değerler aynı.

Kredi mekanizması nasıl çalışıyor?

Krediyi alan kişi parayı işe yatırıyor, böylece bir kâr elde ediyor. Örneğin, Fas’tan ürün alıp burada satan bir mağazaya finansman sağladık. Mağaza, masrafları çıkardığında, her ay belli bir oranda kâr yapıyor. Bu kârı CoopHalal ile yarı yarıya paylaşması gerekiyor. Eğer işletme kâr elde etmediyse, CoopHalal para almıyor. Bize göre bu, finansman sunmanın en adil yöntemi.

Finans sağladığınız bir proje başarısız olursa zararı nasıl karşılıyorsunuz?

Bu durum hiç başımıza gelmedi, umarız da gelmez. Ama önlemlerimiz var. İlk olarak bir projeye finans sağlamadan önce çok kapsamlı bir teknik araştırma yapıyoruz. Gerekli sigortaların yapılmasını sağlıyoruz. Ayrıca, her zaman fiziki teminat ya da kefil talep ediyoruz. Dahası, finans kooperatifi olduğumuz için yasa gereği garanti fonumuz var. Yıl sonunda net kârın yüzde 20’sini bu fona aktarmakla yükümlüyüz. Bu fon oluşabilecek zararlara karşı güvence. Her halükârda, bir projeye finans sağlayıp sonra o projeyi “unutmuyoruz”, yakından takip ediyoruz ve sorunların başladığı noktada birlikte çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bunların hiçbiri çözüm sunmadığında, sözleşmeye göre yargı yoluna başvurmak da söz konusu olabilir.

Kredi verdiğiniz kuruluşların kâr oranlarına dair İslami bir sınır var mı?

Hayır. Mali yıl sonunda projenin net kârı üzerinden bir oran, verilen kredi miktarı tamamlanana kadar CoopHalal’e geri ödeniyor. Orana projenin niteliğine göre yapılan detaylı teknik analizle karar veriliyor. Kâr elde edilmezse geri ödemeler yeniden formüle ediliyor ve zarar garanti fonundan karşılanıyor. 

 


Birikimlerini CoopHalal’e veren ortakların nasıl birikim yaptıklarına dair bir kriter var mı?

İslami finans ilkeleri uygulanıyor diyebiliriz. Her şeyden önce, yatırılan para aklamak için değil, yasal olarak kazanılmış olmalı. İlk filtrelemeyi CoopHalal yapıyor. Eğer mesela silah ticareti gibi şüphelendiğimiz bir ekonomik faaliyet varsa soruşturuyoruz. Gerekirse daha geniş araştırma için şeriat kuruluna başvuruyoruz.

Türkiye gibi enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede faizsiz kredi sağlamak çok daha zor olmaz mı?

İslami finans reel ekonomiyi yeniden yaratmayı amaçlar. Dolayısıyla, borç ilişkileri azaldığında spekülasyonun gerilemesi, enflasyonun düşmesi beklenir. Yani ne kadar çok kuruluş bu ilkelere göre çalışırsa o kadar dayanışmacı, üretime dayalı bir ekonomi yaratılabilir. Tabii ki bir model bir yerden başka bir yere kopyalanamaz. Dolayısıyla, kredi sözleşmelerini ülkenin şartlarıyla uyumlu hale getirmek gerekiyor. İslami finans ilkelerine göre faizsiz kredi sağlamak için 300’den fazla sözleşme tipi mevcut. Örneğin, İslami finans kuruluşları projelere yardım, burs adı altında faizsiz finans sağlayabilir. Bir diğer sözleşme türü de yatırım yoluyla katılım. Yani İslami finans kuruluşu projenin ortağı olarak sermayeye katkıda bulunur. Bir başka yol da alım-satım yoludur. Bu da uzun vadeli kiralama veya kâr marjı üzerinden modellenebilir. Örneğin, bir müşterimize ev kredisi gerekiyor. O zaman evi kuruluş alıyor ve pazar fiyatına müşteriye satıyor. Bu durumda o yerel ekonominin şartlarına göre hareket etmemiz gerekiyor.

Kurumlar kâr yaptıkça, toplumun ihtiyaçları arttıkça dolaşımdaki paranın da artması gerekiyor. İslami finansa göre paranın arzını kim, hangi ilkelere göre artırıyor?

Toplumun ihtiyaçlarını tespit etmesi ve duruma göre dolaşımdaki para ihtiyacını karşılaması gereken devlet. Piyasanın durumuna göre parayı devlet enjekte etmeli.

CoopHalal göçmenlerin toplumsal entegrasyonuna nasıl faydalar sağlıyor?

Her şeyden önce CoopHalal insanların tasarruflarını onların bilgisi ve onayı olmadan, inançlarına aykırı bir biçimde kullanan düzen bankalarına bir alternatif oluşturdu. CoopHalal Müslüman göçmenlere bir alan açtı, sayısı hiç de az olmayan bir grup insanın maruz kaldığı ayrımcılığı ortadan kaldırmaya aday bir girişim. Tasarruflarını CoopHalal’e getirenler kendilerini toplumsal açıdan daha eşit hissediyor. İnsanların CoopHalal’a tasarruflarını getirebilmeleri için İspanya’da oturum ya da çalışma iznine de ihtiyaçları yok, pasaportları olması yeterli.

Sudanlı grafik sanatçısı Alaa Satir’in bir duvar resmi

Projenizin, özellikle Fas kökenli kadınları sosyal ve ekonomik açıdan güçlendirdiğini düşünüyor musunuz?

Şimdiye kadar herhangi bir kadın kooperatifi projesine finansman sağlamadık. Şimdi sırada bu var. CoopHalal biz kadınlar için bir fırsat. Şu anda iki kadın kooperatifi projesi inceliyoruz. Bunlardan biri dikiş atölyesi, bir diğeri ise gıda ürünleri hazırlamak ve satmak isteyen kadın arkadaşların projesi. Bize kafalarındaki işletmeyi anlattıklarında biz de onlara kooperatifçiliği anlattık ve kooperatif kurmalarını önerdik.

CoopHalal Katalunya’nın geniş sosyal dayanışmacı ekonomi ağı içinde nasıl karşılandı?

Ecos kooperatifi (farklı alanlarda çalışan 18 kooperatifin bir araya geldiği bir kooperatif birliği) ortak çalışma mekânına taşınmamızla birlikte etik finans kooperatiflerinin dışındaki diğer kooperatiflerle de iletişime geçtik. Ecos’ta düzenlenen eğitimlere ve çalıştaylara katılıyoruz. Katalunya’daki dayanışmacı sosyal ekonomi kurumlarıyla etkileşime geçtikçe aslında onlarla aynı şeyi yaptığımızı, ortak hedeflerimizi daha net gördük. Paylaştığımız ilke ve değerler aynı. Dayanışmacı sosyal ekonomi örgütlenmesi içinde çok rahat ve iyi hissediyoruz. İletişimde olduğumuz etik finans kuruluşları verdikleri kredilere faiz uygulamaya devam ediyor. Belki adı faiz değil, oranı da oldukça düşük, ama var. Biz bir projeye finans sağladığımızda hem finans kuruluşu hem de girişimci riski tam mânâsıyla paylaşır.

Özgür Güneş Öztürk, Pelin Doğan: Col·lectivaT Kültürel Çeviri, Araştırma ve Dil Teknolojileri Kooperatifi

^