Bize ulaşmak için birartibirforum@gmail.com eposta adresini kullanabilirsiniz.
1994’te haftalık yayınına başlayan, 2001’den itibaren aylık, halen üç aylık yayınlanan Express dergisi, ayrıca Roll, Meşin Yuvarlak, Bir+Bir dergileri. 1+1 Express’in internet yayını Bir+Bir Kültür Sanat Derneği çatısı altında yürütülüyor.
ARZU, DİRENÇ, NEŞE VE HAZ İÇİN BİR KAOS GL SERGİSİ: KOLONİ
İnsanı ayrıcalıklı kılan ve varoluşu tümden insana atfeden bilgi, bilim, teknoloji ve siyaset, doğanın ve doğalın uzantısı normallik kabulleri, bu kabullere yaslanan ahlâkçılık, dişi-erkek morfolojilerine sıkışmış biyolojik çoğalmacılık... Koloni bütün bunları sorguluyor. Bu kolektif serginin küratörlerinden Derya Bayraktaroğlu ve sanatçı Gökçe Yiğitel ile arzu, direnç, neşe ve haz devşiren yaşamsal bir materyalizmin imkânlarının peşinde, göldeki nilüferlerin dibinde bir gezintiye çıktık.
Baba Sahne, daha çok Şevket Çoruh’un ismiyle anılsa da, imece usûlüyle kurulan, yürütülen, kendi yağıyla kavrulan ve oyunlarının niteliği sayesinde seyircinin teveccühünü kazanmış bir tiyatro. Birkaç gün sonra tam bir yaşında. Tapusunda “tiyatro” yazan tek tiyatro. 1967’de Yıldırım Önal Özel Kadıköy Tiyatrosu olarak perdelerini açan, zamanla sinema salonu, ardından atari salonu haline getirilen mekân, 2015’in Dünya Tiyatrolar Günü’nde yeniden tiyatro salonu yapılmak üzere, imece marifetiyle satın alındı, iki yıl süren titiz bir çalışmanın ardından, ilk rölöve çizimlerine uygun olarak aslına dönüştürüldü. Ve ilk açılışından tam yarım asır sonra, 1 Nisan 2017’de yeniden “perde!” dedi. Dünya Tiyatrolar Günü ve Baba Sahne’nin birinci yıldönümü vesilesiyle, huzurlarınızda Şevket Çoruh…
“GAYRI MİLLİ” VE FAKAT YERLİ AİDİYETLERİN KİŞİSEL TARİHİNDEN BİR YAPRAK
Osmanlı-Rus savaş hattından fersah fersah uzakta olan Çorlu’daki tehcir, geleceği fısıltı gazetesiyle duyurulan 6-7 Eylül vahşeti, korkudan dilini konuşmayan, çocuklarına öğretmeyen insanlar, hakaret sözcüğü haline getirilen bir kimlik… Doksan altı yıllık ömrü bu tarihin içinde geçen Mari Tomasyan, 2007 Mart’ında Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın Mehmet Barış’ı Seviyor adlı askerlik ve savaş karşıtı dans gösterisinde konuk oyuncuydu. Çelik bakışlı, dimdik, ufak tefek, asırlık bir zeytin ağacı misali bir kadındı, 80’lerinin ortasındaydı. Mehmet Barış’ı Seviyor vesilesiyle tanıştık, evinde ziyaret ettik, büyük bir kısmını soykırımda yitirdiği ailesinin hikâyesini, görüp geçirdiklerini kendi ağzından dinledik. Mari Tomasyan 11 Mart 2018’de bu dünyadan ayrıldı. Express’in Nisan 2007 tarihli 71. sayısında yayınlanan söyleşiyle, saygıyla uğurluyoruz. Toprağı bol olsun.
^